
Yeni Emeklilik Sistemi Üzerine Tartışmalar
Son günlerde emeklilik sistemi, AK Parti’den gelen açıklamalarla yeniden gündeme oturdu. Bu yeni sistemin detayları, prim gün sayısı ve yaş sınırının nasıl değişeceği konusunda kamuoyunun merakını artırmış durumda. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yaptığı açıklamalarda, “Hem prim miktarını esas alacak, hem yaşı esas alacak ve ödenen süreyi esas alacak şekilde daha adil, daha dengeli ve sürdürülebilir mahiyette bir emeklilik sistemini inşa etmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Bu açıklama sonrasında, kadın ve erkeklerde emeklilik için gerekli olan yaş şartı ve prim gün sayısının ne olacağına dair gözler çevrildi. Peki, emeklilik sistemi köklü bir değişim geçirecek mi? İşte, bu konu hakkında detaylı bilgiler.
Emeklilik Sistemi Değişecek Mi?
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, emeklilik sistemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Güler, “Hem prim miktarını esas alacak, hem yaşı esas alacak ve ödenen süreyi esas alacak şekilde daha adil, daha dengeli ve sürdürülebilir mahiyette bir emeklilik sistemini inşa etmemiz lazım. Tabi ki bakanlığımızın bu konuda çalışmalarının devam ettiğini biliyoruz. Ancak şu anda elimizde böyle bir yasal düzenleme metni yok. Bu konuyu ilerleyen zaman diliminde daha geniş bir çerçevede ele almak gerektiğini düşünüyorum” şeklinde ifade etti.
Emeklilikte Yaş ve Prim Gün Sayısı Yükselecek Mi?
Güler’in konuyla ilgili düşünceleri şöyle devam etti: “Dünyada 3-4 çalışana karşılık bir emekli bulunurken, Türkiye’de bu oran 2 çalışana karşılık bir emekli. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde ise 40’lı, 45’li, hatta 50’li yaşlarda emeklilere rastlamak neredeyse imkansız. Oradaki emeklilik yaşı genellikle 65 ya da 67’dir.” Güler’in bu açıklamaları, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarkan Zengin, konuyu TRT Haber’e değerlendirdi. Zengin, “Yeni bir düzenleme olma ihtimalini zayıf görüyorum. Abdullah Güler’in açıklamalarında da belirttiği gibi, bu konuda henüz herhangi bir yasal düzenleme ya da taslak mevcut değil. Ancak sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve hükümetin çalışmalar yapması kaçınılmaz. Zira bu mesele, ülkemizde yaşayan 85 milyon vatandaşı, aynı zamanda yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını da doğrudan etkiliyor. Sosyal güvenlik sistemi, vatandaşların ilaç giderlerini, tedavi harcamalarını, hastane masraflarını ve emeklilik maaşlarını karşılayan bir yapı. Dolayısıyla, bu durum tüm vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Türkiye’de ortalama yaşam süresi giderek artıyor. İnsanların yaşlılık döneminde sağlık hizmetlerine ve ekonomik olarak emekli maaşlarına büyük ihtiyaç duyacakları aşikar. Bu nedenle, bu hizmetlerin kalitesinin nasıl artırılacağına dair düşünülmesi gereken pek çok unsur var” dedi.