Çevremiz Bize Emanettir

ÇEVREMİZ BİZE EMANETTİR

ÇEVREMİZ BİZE EMANETTİR

Muhterem Müslümanlar!

Çevremiz Bize Emanettir

Kâinat, Yüce Allah’ın yarattığı mükemmel bir yapı ve düzen içerisinde yaşamaktayız. Bu muazzam eseri yoktan var eden, yaşatan ve idare eden Yüce Rabbimizdir. Hayatımız için vazgeçilmez olan suyu, her nefesimizde ihtiyaç duyduğumuz havayı bize veren Cenâb-ı Hak’tır. Toprağı bereket kaynağı, ormanları oksijen deposu haline getiren O’dur. Güneşi, ayı, yıldızları, denizleri, gölleri ve nehirleri, kısacası bütün nimetleri insanoğlunun istifadesine sunan Yüce Allah’tır. Nitekim hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından bir nimet olarak sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”

Aziz Müminler!

Çevremiz, bizlere Yüce Allah’ın bir lütfu ve kutsal bir emanettir. Atalarımızdan miras aldığımız bu değerli varlıkları, gelecek nesillere aktarmak bizim en önemli görevlerimizden biridir. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde, “Emanete gerektiği gibi hassasiyet göstermeyenin imanı olgunlaşmamıştır.” buyurmuş ve emanete riayet etmeyi imanın bir tezahürü olarak vurgulamıştır. Eğer bizler çevremize sahip çıkar, onu titizlikle korursak bu emaneti muhafaza etmiş oluruz.

Değerli Müslümanlar!

Yeryüzündeki hiçbir bozulma asla kendiliğinden oluşmamaktadır. Nitekim Yüce Rabbimiz, “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.” buyurmaktadır. Evet, bugün kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen ve mutluluğu sınırsız tüketimde arayan insanoğlu, yeryüzündeki doğal dengeyi sarsmaktadır. Hırs ve tamahın esiri olan, nefsinin doyumsuz isteklerine boyun eğen birçok insan, bütün mahlûkatın ortak kullanım alanlarını sorumsuzca yok etmektedir. Ürettikleri kimyasal silahlar ve bombalarla yeryüzünü yaşanmaz hale getiren zalimler, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde uyguladıkları soykırımlarla sadece masum insanların değil, doğal hayatın da katili olmaktadırlar. Nitekim Yüce Rabbimiz bu zalimleri şöyle tanıtmaktadır: “İnsanların bazıları vardır ki, eline fırsat geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.”

Çevremiz Bize Emanettir

Kıymetli Müminler!

Günümüzde, dünyada derinden hissedilen çevre problemlerinin başında susuzluk ve kuraklık gelmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), suyun bir damlasını bile israf etmeyi yasaklamış; nehirden abdest alırken dahi suyu tasarruflu kullanmayı bizlere öğütlemiştir. Hal böyleyken, gereksiz kullanım sonucunda ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok yerde su kaynakları hızla yok olmaktadır. Sorumsuzca dökülen atıklar, plansızca açılan su kuyuları ve bilinçsizce yapılan sulamalar, hayat kaynağımız olan suyun geleceğini tehdit etmektedir.

Aziz Müslümanlar!

Bizler bu dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Yapmamız gereken, israf ve savurganlıktan uzak durmak, çevremizi ibadet bilinciyle korumaktır. Başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal hayatı, ormanlarımızı ve piknik alanlarımızı temiz tutmak ve korumak, özellikle yaz aylarında orman yangınlarına karşı dikkatli olmak zorundayız. Çevremize ve canlılara zarar verecek, tabii dengeyi bozacak her türlü tutum ve davranıştan kaçınmalıyız. Nesillerimize yaşanabilir bir dünya ve temiz bir çevre bırakmak için gayret göstermeliyiz. Unutmayalım ki temizlik, imanın yarısıdır; ibadetlerin temel şartıdır ve Müslümanın en önemli vasfıdır. Dolayısıyla Müslüman, işyerini, sokağını, çevresini ve mesire alanlarını temiz tutmalıdır. Rabbimizin kâinata koyduğu ilahi dengeyi bozacak tutum ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıyız.

Çevremiz Bize Emanettir

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi; iyi amelleri arasında, insanlara eziyet veren şeylerin yoldan kaldırılması, kötü amelleri arasında ise yerlere tükürmek ve yerleri kirletmek vardı.”